Tereke
Tereke, bir kimsenin ölümüyle geride bıraktığı tüm malvarlığını ifade eder. Bu malvarlığına hem aktif değerler (örneğin taşınmazlar, para, alacaklar, haklar) hem de pasif yükümlülükler (borçlar, vergiler, tazminatlar) dâhildir. Yani tereke, ölen kişinin hem alacaklarını hem de borçlarını kapsayan bir bütündür. Miras hukuku bakımından, tereke kişinin ölüm anında kendiliğinden mirasçılara geçer; ancak paylaşım yapılıncaya kadar bu malvarlığı bir bütün hâlinde varlığını sürdürür.
Terekenin tespiti, mirasçılar arasında olası uyuşmazlıkları önlemek açısından büyük önem taşır. Bu amaçla, sulh hukuk mahkemesi veya noter tarafından tereke tespiti yapılabilir. Bu işlem sırasında ölenin tüm mal ve borçları belirlenir, gerektiğinde tereke defteri tutulur. Böylece mirasın adil biçimde paylaşılması ve alacaklıların haklarının korunması güvence altına alınır.
Tereke hukuku, mirasçılara sadece maddi değil, hukuki sorumluluklar da yükler. Mirasçılar, mirası “kabul” veya “reddetme” hakkına sahiptir. Eğer tereke borca batıksa, mirasın reddi mirasçıyı bu borçlardan korur. Ancak miras kabul edilirse, mirasçılar tereke borçlarından kendi payları oranında sorumlu olur. Bu nedenle tereke kavramı, hem malvarlığının devrini hem de borçların adaletli biçimde tasfiyesini düzenleyerek miras hukukunun merkezinde yer alır.